• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • Van 14 °C

Talak semineri verildi

Talak semineri verildi
Diyarbakır Öze Dönüş Der'de 25.04.2015 tarihinde saat 19:30 da Melle Haşim Hocamız tarafından Talak konusunda bilinmeyen gerçekleri Kürdçe olarak anlattı

     Hz. Peygamber dönemi sonrasında İslam tarihi boyunca bazı yönleriyle yanlış uygulanagelen meselelerden birisi de hiç şüphesiz talak yani erkeğin boşanmasıdır.

     Şimdi bu meseleye Kur’an ve Hz. Peygamber’in uygulamasından hareketle anlamaya çalışacağız. 

     Kur’an’a göre talak, kocanın hakkıdır. Bunda herkes hemfikirdir. Kadının evliliği sona erdirme hakkına ise iftidâ yani kadının fidye verir gibi eşinden boşanma isteğinde bulunmasıdır. İslam hukuku literatüründe ise buna hul' denmektedir. Her iki durumda da yapılacak işlem belli şartlara bağlanmıştır.

     Erkeğin boşamasıyla ilgili olarak Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

الطَّلَاقُ مَرَّتَانِ فَإِمْسَاكٌ بِمَعْرُوفٍ أَوْ تَسْرِيحٌ بِإِحْسَانٍ

     “O talak iki defadır. Her birinden sonra kadını ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle ayırmak gerekir.” (Bakara 2/229

     Ayette geçen "O talak iki defa olur” hükmü, Allah’ın, ölçüsünü belirlediği talakın en fazla iki kere olabileceğini gösterir. Üçüncüsünde ise durum ve şartlar değişir. Yani eşinin bekleme süresi bitiminde başka bir erkekle evlenip, ondan da ayrılıp iddet süresini geçirdikten sonra ancak birinci eşine yeni bir nikahla dönebilir.

     Talakın ne olduğu Talak suresinde açıklanmıştır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

     “Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah’tan çekinin; onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar; açık bir fuhuş yapmış olurlarsa başka. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa kendine kötülük etmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bunun ardından yeni bir durum ortaya çıkaracaktır. Kadınlar sürelerinin sonuna geldiklerinde onları ya mâruf ile tutun veya mâruf ile ayırın. İçinizden güvenilir iki kişiyi şahit tutun; şahitliği Allah için yerine getirin. İşte bu size, içinizden Allah'a ve Ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Kim Allah’tan çekinirse o, ona bir çıkış yolu açar. Beklemediği yerden ona rızık verir. Kim Allah'a güvenirse o, ona yeter. Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (Talak 65/1-3)

     Ayette açık açık belirtildiği üzere eşini boşamak isteyen erkek şunları yapmalıdır:

  1. Eşini iddet içinde boşamak
  2. İddeti saymak,
  3. Kadını evden çıkarmamak,
  4. Kadının da evden çıkmaması,
  5. Süre içinde veya süre sonunda iyilikle tutmak veya iyilikle ayırmak.
  6. Kadını gerek boşarken gerek dönüş sırasında ve gerekse ayrılırken iki kişiyi şahit tutmak.

     Özetle talakın iddet içinde olması, kadının boşama döneminde adetten temizlenmiş ama kocasıyla ilişkiye girmemiş olması demektir. Ayrıca Boşamanın şahitler huzurunda olması şarttır. Talak suresi 1. ayette iddeti sayma görevi erkeğe verildiği bildirmektedir. Bu emir erkeğin, bu süre içinde eşiyle yakından ilgilenmesini zorunlu kılar. Talak suresi 1. ayette ayrıca boşanmış kadının iddet süresi içinde evden çıkması veya çıkarılması da yasaklanmıştır. Çünkü kadın evden çıkar veya çıkarılırsa eşleri barıştırmakla görevli hakemlerin işi zorlaşır. Ayrıca başkalarının yanında birbirlerinin kötü hallerini ortaya dökerek soğukluğun artmasına sebep olabilir ve kötü niyetli kişilerin engeline takılabilirler.

     Bu arada Talakla ilgili ayetlerden Talak 1, Bakara 229 ve 230’da hududullah/Allah’ın belirlediği sınırlar ifadesi geçmektedir. Hududullah ifadesi, hiçbir konuda talakta olduğu gibi tekrarlanmamıştır. Bu da bu konunun ne kadar önemli olduğunu gösterir. Ayrıca Talak 2, Bakara 229 ve 230’da belirtilen sınırlara uyulmadığı takdirde talak geçersiz olur. Bu şartlara uygun yapılan her talak, bir boşama sayılır. Şarta veya belli bir zamanın gelmesine bağlanan talâk çeşitleri de bu ölçüye uymadığından geçersizdir.

     Erkek iki defa bu şekilde eşini boşadığında her defasında iddet içinde veya bitiminde eşine dönebilir. İddet bekleme süresi içinde dönme, arayı düzeltme şartına bağlandığına göre bu konuda erkeğin niyetinin sorgulanmasına ve durumun tespitine ihtiyaç olur. Kötü niyetli olduğu tespit edilirse dönmesine imkân verilmez. Onun için bu safhanın da şahitlerle tespiti gerekir. Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “Kocalar arayı düzeltmek isterlerse, onlara iddet içinde dönmeye daha çok hak sahibidirler” (Bakara 2/228) Süre sonunda dönme de iyi niyet şartına bağlanmıştır.

     Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

وَإِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاءَ فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَلَا تُمْسِكُوهُنَّ ضِرَارًا لِتَعْتَدُوا

     “Kadınları boşadığınızda bekleme sürelerinin sonuna varırlarsa ya maruf ile tutun, ya da maruf ile serbest bırakın. Onları zarara uğratıp haklarına saldırmak için tutmayın…” (Bakara, 2/231)

     Bu arada üç talak meselesine de değinmekte yarar vardır.

     İbn Abbâs’ın bildirdiğine göre Abdu Yezîd’in oğlu Rukâne de babası gibi karısını üç talak ile boşadı, sonra buna fazlasıyla üzüldü. Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem ona, karısını nasıl boşadığını sordu.

     “Üç talakla”, dedi.

     “Bir mecliste mi?” diye sordu.

     “Evet”, dedi.

     “Bu bir talaktır, istersen ona dön” dedi. O da hemen döndü. (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, I/265)

     Bu hadisten ve diğer birkaç olaydan anlıyoruz Hz. Peygamber Kur’an’da anlatılan ölçülere uygun olan boşamaları geçerli saymıştır. Diğer bir ifadeyle Kur’an’da üç talakın bir defa da vuku olduğuna dair bir ayetin olmamasından dolayı yukarıdaki olayda geçtiği üzere üç talakı bir boşama saymıştır.  

     Mevcut mezhepler, doğru talakın yukarıdaki gibi olduğunu kabul ederler ama o ölçülere uymayan talakı geçerli sayarlar. Bunun sebebi, Talak sistemini kurarken Talak suresinin ayetlerini temel almamaları, diğer ayetlere de şartlı yaklaşmalarıdır.

     Bu sebeple talakla ilgili ayetleri ve hadisleri büyük ölçüde değerlendirme dışı bırakmışlardır.

     İftida meselesine gelecek olursak, evliliğin yürümeyeceği endişesine kapılan kadın, durumu yetkililere bildirir. Onlar da aynı endişeyi duyarlarsa kadına iftidâ yetkisi verirler. (Bkz. Bakara, 2/229) Kadın, ayrılmaya karar verirse, kocasından aldığını geri verir. Kocanın suçu yoksa mehrin tamamını geri vermek gerekir. Şayet değilse, ne kadarının geri verileceğine -mehri aşmama kaydıyla- buna yetkililer karar verir.  Yetkili makam mahkemedir. Mahkemenin olmadığı yerde hakeme başvurulur.

2-023.jpg

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Öze Dönüş | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : Van Öze Dönüş Der Tlf: 432 212 10 18 | Haber Scripti: CM Bilişim