• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 22 °C
  • Van 19 °C

21. Asrın Global Problemi: Terör

21. Asrın Global Problemi: Terör
Barıştan çok savaşın hukuka, adalete, yiğitliğe, kültüre ve mertliğe ihtiyacı vardır. Zira hukuksuz savaş, teröre dönüşür ve terör de felaket getirir.

974-002-002.jpg

Ülkemiz, 2017’ye yeni yılın ilk dakikalarında yaşadığı terör olayıyla girdi. İstanbul’da bir mekana saldırıp yüzün üzerinde insanı yaralamak ve öldürmek dini, mezhebi, meşrebi, etnik, siyasi ve ekonomik hiç bir mülahazayla izah edilemeyecek kadar feci, beşeri ve ilahi hiç bir hukukla açıklanamayacak kadar gayri insani ve barbarca bir terör eylemidir.

Barıştan çok savaşın hukuka, adalete, yiğitliğe, kültüre ve mertliğe ihtiyacı vardır. Zira hukuksuz savaş, teröre dönüşür ve terör de felaket getirir. Hukuk, adalet ve yiğitlik gibi niteliklere sahip insanların savaşına da saygı duyulur. Çünkü onlar, namertçe savaşmaz, sivilleri öldürmez, insanı arkadan vurmaz, düşmanının bile hakkını gözetir. Ne ki, günümüzde savaş verdiğini iddia eden çok sayıda örgüt, insanlık ve din adına ne kadar değer varsa hepsini ayaklar altına alarak katmerli cinayetler işlemektedirler. Hem çocuk, kadın, sivil insanları katletmektedirler hem de uğruna savaş verdiklerini iddia ettikleri değerleri katletmektedirler. Kimi dini, kimi mezhebi, kimi milliyeti katletmektedir. Çünkü oluşan nefret dalgalarından, uğruna savaştıkları değerler de nasibini almaktadır. Her hafta tanık olduğumuz bu cinayetler, hangi din, mezhep, meşreb ideoloji ve milliyet adına  işleniyorsa, onlar da kirletilmiş oluyor, katmerli cinayetler işlenmiş oluyor.

Çok yakın zamanda Kabil’de Taliban tarafından hava alanında çalışan dört memure kadın silahlı bir saldırıda feci bir şekilde katledildi. Taliban, bu tür eylemlerle sadece insanları değil, İslam’ı ve insanlığı da katlediyor.

Bir elçiyi arkadan vuran FETÖ, sadece bir elçiyi öldürmüyor, evrensel hukuku ve İslam’ı da vuruyor. Elçilerin dokunulmazlığı, kadim zamanlardan beri uluslar arası hukukun temel ilkelerindendi. İslam da bu kuralı onaylayarak imzai hükme dönüştürmüş ve korunmasına azami dikkati göstermiştir.

Sivil yerleşim yerlerine bombalı araçlarla saldıran, bayram günü bir siyasetçinin kapısına bayramlaşma bahanesiyle gidip onu çocuklarının gözü önünde öldüren PKK, sadece insan öldürmüyor, sahiplendiği ideolojiyi ve hakkını aradığını söylediği Müslman Kürd halkının değerlerini de öldürüyor.

İŞİD, işlediği menfur ve meş’um cinayetlerle zaten insanlık adına ne varsa tümünü yerle yeksan ediyor.

Ne yazık ki, bazı devletlerin icraatları da örgütlerden geri kalmıyor.

Şu soruların cevabını İslam dünyası olarak bulmak ve önleyici tedbirleri almak zorundayız:

Şarktan ğarba İslam dünyasında bu tür örgütleri ve bu örgütlerin emirlerini yerine getiren insanları hangi etkenler var ediyor?

İnsanları bu dehşet verici inhirafa sürükleyen sebepler nelerdir?

İslam dünyasında neden kullanılmaya elverişli bu kadar insan var?

Neden insanı yaşatmakla değil de cahiliye dönemlerindeki gibi insan öldürmekle övünür hale geldik?

Cinayetleri tel’in ve faillerini cezalandırmak zaruridir ama sorunu kaynağından çözmekte yetersizdir. Sorunun menşeini teşhis etmek, ciddi akademik çalışmalara ihtiyaç duymaktadır.

Hepimizin  çok duyarlı ve sorumlu olması gereken bir zaman dilimini tecrübe ediyoruz.

 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Öze Dönüş | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : Van Öze Dönüş Der Tlf: 432 212 10 18 | Haber Scripti: CM Bilişim