• BIST 8876.22
  • Altın 2928.215
  • Dolar 34.2375
  • Euro 37.4474
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 20 °C
  • Van 13 °C

Öze Dönüş Mina Kadın Der ,Kadına Şiddeti hayır konulu basın açıklamasında bulundu.

Öze Dönüş Mina Kadın Der ,Kadına Şiddeti hayır konulu basın açıklamasında bulundu.
Öze Dönüş Mina Kadın Der ,Kadına Şiddeti hayır konulu basın açıklamasında bulundu. Kadınlar size Allah'ın emanetidir.

Öze Dönüş Mina Kadın Der ,Kadına Şiddeti hayır konulu basın açıklamasında bulundu. Dabbağoğlu parkında bir araya gelen dernek üyeleri  yoğun bir kalabalık eşliğinde,Sanat sokağı mevkiine kadar yürüdü. Yol boyunca  

"ŞİDDETE HAYIR",

"HAKLI ŞİDDET OLAMAZ",

"KADINA KALKAN ELLER KIRILSIN’’

gibi sloganlar atıldı.

Yoğun bir kalabalığın katılım gösterdiği  Basın açıklamasını dernek adına ,dernek başkanı Gülten HASKANLI okudu.

Basın açıklaması tam metni aşağıdadır.

  بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

BASINA VE KAMUOYUNA

Her gün bir yenisiyle karşılaştığımız “kadına yönelik şiddet” olaylarından biri daha maalesef geçtiğimiz günlerde Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşandı.

20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan ASLAN, hunharca katledildikten sonra üzerine benzin dökülerek yakıldı.

Hiçbir akla, izana, insafa sığmayan bu ve benzeri kadın cinayetleri, kadınlara yönelik  işlenen suçlara karşı acil önlem alınması zorunluluğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Geçmişten bugüne, tarihin hemen her devrinde kadınlar şiddete maruz kalmış, bir çok bireysel ve toplumsal haktan mahrum edilmişlerdir. Gerek Türkiye’de ve gerekse dünyada sosyal hayatta,iş hayatında ve aile içinde fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan kadınların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Türkiye'de yaşayan kadınların dörtte biri fiziksel şiddete uğramaktadır. Şiddete uğrayan kadınların dörtte üçü maalesef eşi tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Cinayet sonucu ölen kadınların çoğu eşi tarafından öldürülmektedir.

Sağlıklı nesillerin yetişmesi, toplumsal refah ve istikrarın artması, sevginin ve dayanışmanın hakim olması için başat bir rol üstlenmesi gereken kadınlar, maalesef bir çok imkandan mahrum bırakılarak bu çok önemli haklarını kullanamaz duruma gelmişlerdir.

Dünyanın bir çok ülkesinde erkek egemen zihniyet tarafından kendilerine biçilen rolü oynamak zorunda bırakılan kadınlar kimi zaman ticari bir meta haline getirilirken, kimi zaman da toplumsal yaşamın her alanından dışlanarak evlerine hapsedilmiş, toplumun üretken ve dinamik unsuru olma vasıflarından mahrum bırakılmışlardır.

İnsanı “eşref-i mahlukat” olarak yaratan Allah, erkekleri kadınlara öncelememiş, kadınlar ve erkekler arasında üstünlük ölçütü olarak “takva”yı esas almıştır. Buna göre toplumsal yaşamın sürdürülmesi için yararlı işler yapmak ve hayırda yarışmak bakımından erkekler ve kadınlar eşit derecede sorumluluk sahibidirler.

Nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan Türkiye’de hala kadına yönelik şiddet olaylarının artarak devam etmesi kabul edilemez bir  durumdur. Kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gören, erkeğe hizmet etmekle görevli kılan ve onu toplumsal hayatın dışına iten geleneksel algı sorgulanmalı ve peygamber efendimizin tavsiye ettiği ölçü en önemli referans alınarak onun “Sizin en hayırlınız kadınlarına/ eşlerine en hayırlı olanlarınızdır." sözü hayat düsturu haline getirilmelidir.

MİNA KADIN DERNEĞİ olarak;

Kadınların toplumda hak ettikleri saygıyı görmeleri, toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda her türlü fırsattan istifade etmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Özgecanların ölmemesi için toplumun her kesiminin üzerine düşen vazifeyi yerine getirmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Bu çerçevede:

--Devletin, yaşama hakkı başta olmak üzere Allah’ın kadınlara tanıdığı en temel insani hakları güvence altına alması, taraf olduğu uluslar arası hukukun gereklerini yerine getirmesi gerekir.

--Kadına yönelik şiddet olaylarını ortadan kaldıracak cezai müeyyideleri caydırıcı hale getirmesi ve kadınları korumaya yönelik her türlü tedbiri alması zorunludur.

--Sadece cezalandırmakla bu sorunların ortadan kaldırılamayacağı, bireylerin en güzel şekilde eğitilmesi gerektiğinden hareketle; eğitim sisteminin kişiyi sınav robotu haline getiren, düşünemeyen bireyler çıkaran yapısı derhal temelden ele alınarak değiştirilmelidir.

Zeki, üreten, bilime önem veren, medeni, ahlaklı ve insancıl bireyler yetiştiren; tek tipçi ve tek dilli olmayan bir yapıya geçilmelidir.

--Medya organlarının şiddet içerikli, toplumun   değerlerini yok eden,sünnetimiz olan güzel ahlakı ayaklar altına alan, birey ve toplumun  gelişimini değil körelmesini, gerilemesini ve topluma yabancılaşmasını teşvik eden yayınlara temiz, berrak bir neslin yetişebilmesi için acilen müdahale edilmelidir.çağdaşçılık ve  özgürlük adı altında taklitçilik ve kopyacılık biz ekseriyeti Müslüman olan  toplumları uçurumun kıyısına getirilmesine karşı müsaade etmemeliyiz.

Bir daha böyle acıların yaşanmaması dua ve temennisiyle Özgecan ASLAN kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyor ve bu insanlık dışı cinayeti kınıyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla…

                                                                                       

_dsc0213-009.jpg_dsc0213-009.jpg_dsc0216-009.jpg_dsc0183-009.jpg_dsc0214-008.jpg

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Öze Dönüş | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Van Öze Dönüş Der Tlf: 432 212 10 18 | Haber Scripti: CM Bilişim