• BIST 9897.51
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 24 °C
  • Van 17 °C

8 Mart Dünya Kadınlar Günü İle İlgili Söyleşimiz

8 Mart Dünya Kadınlar Günü İle İlgili Söyleşimiz
Mina Öze Dönüş kadını 8 mart dünya kadınlar günü münasebetiyle sayın Necla Karataş’la bir röportaj yaptı.

Sayın Karataş sekiz mart dünya kadınlar günü hakkında ne düşünüyorsunuz?

            Hamd alemlerin Rabbine salat ve selam onun resulüne olsun. Aslına bakarsanız dünya kadınlar günü debilde, dünya emekçi kadınlar günü desek daha doğru olur.

Zira bugünün kadınlar günü olarak kutlanmasının kökeninde bir asrı geçen bir kadın mücadelesi sonucunda, komünist kadınların birleşmiş milletlere yaptığı baskı sonucunda alınan bir gündür.

Sanayi devrimi kadınların fabrikalarda  ağır işlerde çalışması, sosyal güvencelerinin olmaması kreş hakkı olmaması sonucunda kadınlar Avrupa’da ve Amerika’da greve gitmelerine sebep olmuş 1907 de yine bir grev sırasında yangın çıkmış ve 127 kadın hayatını kaybetmiş bunun sonucunda birleşmiş milletler 1975 yılında 8 mart ı kadınlar günü olarak kutlanmasına karar vermiştir.    

 

Sizce kadınlar ve erkekler eşit mi? 

İslam yaratılış itibariyle kadın ve erkeği eşit olarak yaratıldığını bildirir. Ayeti kerim de "ey insanlar doğrusu biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık" (hucurat 13)

Kadın ve erkek farklı özelliklere sahip ama hak hukuk açısından eşittirler. Biri gücün sembolu ise diğeri duyguların sembolüdür. Fakat birbirilerini tamamlamak için güncede duygularda ihtiyaç vardır.    

Son zamanlarda kadına yönelik şiddet artıyor. Sizce bunun sebebi ne olabilir?

 Yıllar önce okuduğum bir araştırma yazısında en çok kolejli kadınların boşandığı ve en çok kolejli kadınların şiddete uğradığı yazılıyordu. Aslında şiddet hep vardı kırsal kesimdeki kadınlar eskiden bunu dışarı yansıtmıyordu.

Bu konuda öğrenilmiş bir çaresizlik içindeydi. Okur yazarlık arttıkça kadın haklarının farkına vardı. ve değil kaynanadan kayınbabasından dayak yemek kocasının sözlü hakaretlerini şiddet sayar oldu olması da gerekiyordu. Ancak ata erkil bir toplumda yaşıyor olmamız hasebi ile yemeğin iyisini yine de erkeğe veren kadın olmuştur.

 Birtakım yasalarla kadın koruma altına alınmış fakat etkili olamamıştır. Yani şiddete karşı yasalardan çok toplumun eğitilmesi lazım gelir. Peygamber (s.a.s.) efendimizin kadına verdiği hakları hala en medeni toplumlarda dahi göremiyoruz.

 Maalesef İslam adı altında dahi kadın hakları gasp ediliyor. Bu konuda erkeğinde kadının da Allah’tan korkmaları birbirilerinin haklarına saygı duymaları lazım. Çocuklarımızı şiddetten şiddet içerikli filmlerden uzak tutmamız ve ailede eşlerin birbirine saygı duymaları gerekir.

 

 Sizce kadın özgürümdür?  

Özgürlük kavramı göreceli bir kavramdır. Bu soruya verilecek cevap özgürlük kavramına bakış açınıza göre değişir aslında. Herkes istediği şekilde yaşayabilme hakkına belki özgürlük der. Ancak her yaşam şekli bir takım esaretler oluşturur insan ruhunda. En özgür kadın. tevhidi hayatına düstur edinen kadındır. Zira İslam boyasıyla boyanan kadın bütün ilahçıkları ayakları altına almış kadındır. Sadece rabbimizin önünde eğildiği için hem en onurlu hem de en şereflidir.

 

Sosyal hayatta kadınların rolü nedir?

Sosyal hayatın olmasa olmazıdır aslında kadın. Akraba, arkadaş komşu, ziyaretlerini hep kadın teşvik eder eşini. Kendisi de çok önemser insani ilişkileri. Yapısında duygusallık olduğu için bu işi bir görev aşkıyla yapar. Sosyalliği engellenmiş bir kadın sorunlu ve çevresiyle uyumsuz bir ilişki sergiler. Çocuklarına da iyi anne olma konusunda sıkıntı yaşar.

 

Tevhidi mücadelede kadının önemi var mı?

Kadında tıpkı erkek gibi Allah’ın dini hususunda sorumlulukları vardır bu konuda erkekle omuz omuza mücadele etmeli. Ancak mücadele ederken erkekle aynı tekniği kullanmayabilir. Onun bedeni ve ruhi yapısı nasıl daha uygunsa o şekilde bir mücadele verir.

Kadının tevhidi mücadelesini çok önemsemek ve erkeklerin bu konuda eşlerini teşvik etmeleri lazım. Zira dünya tarihine baktığımızda hak olsun batıl olsun kadını dışlamayan hareketler başarıya ulaşmıştır. Kadınsız hareketlerin başarıya ulaştığı görülmemiştir. En azından ben bilmiyorum.

Bu konuda örnekler o kadar çok ki kitap yazılır. Örneğin İran İslam devriminde kadınların hayranlık uyandıran bir mücadelesi olmuştur. Meksika, devrimi İrlanda devrimi, ekim devrimi, ve nice devrimlerde kadının çok büyük etkisi olmuştur. Fidel Castro, Cehe, Lenin zan ederiz ve onların devrim yaptığını sanırız ama ortada devrimin arkasında çok büyük kadın hareketleri ve önemli kadınlar bulunur.

Yakın tarihimizde Esma Mahfuz vardır. Ocak 2011 de tahrir meydanında yaptığı mısırdaki baş kaldırdığı tetikleyen protesto çağrısıyla tanınıyor. Yani özetle hak olsun batıl olsun kadınlar inandıkları davada inanılmaz fedakarlıklar yapmışlardır. İslam’daki mücadelede  Zeyneplerin, Rabiyetül Adeviyelerin,Sena Haydarilerin ve Esmaların yerleri asla doldurulamaz ve mücadeleleri hep devam edecektir.          

İslam hukukunda kocanın kadını öldürme hakkı var mı, hatalı olsa bile?

Kadın kocanın tapulu malı değildir. Her istediğini yapma hakkına sahip değildir. Ayeti kerimede “birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz ki Allah çok merhametlidir. Kim zulüm ve düşmanlık yoluyla bu yasakları işlerse yakında biz onu cehennem ateşine koyacağız. Onu ateşe atmakta Allah’a pek kolaydır.(nisa 40)

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Öze Dönüş | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Van Öze Dönüş Der Tlf: 432 212 10 18 | Haber Scripti: CM Bilişim